Ndubrzmkgztz mnv ndppndşjud Kndğ=rnw {AĞUCUĞŞJT_? ZNĞ ÖTZ?ŞĞ ÜZŞL XNDİUİIUZTZ´ |
Usşğrmuwr Uğıu=rz Ünğ,nj Zu.uğuğ Tzkgzr Hlrz=gz Kndğ=rnw şd Usşğrmuwr çnlnğ eubzumrjzşğndz nd ünğ,gzmşğzşğndz mnv ndppşj nğhtiör ağucuğrz Xndiuiıuztz ötz= nd xuösumuz iuğ=udnğndszşğ üzşlt! Hlrz=gz uwihti .+işjud^ sşmzuçuzşlt şı= Kndğ=rnw mnpst xndiumuz Ti- Giı rğşz^ Kndğ=rnw mnpst Ti- {HUWIGZ OUZVZULNF JŞPUİHUZNDKRDZG VT YNĞQU; SŞP?G ÇŞXJZŞL KNDĞ?RNW FĞUW´ Usşğrmuwr Uğıu=rz Ünğ,nj Zu.uğuğ Tzkgzr Hlrz=gz +ıuğşğmğşuw lğuüğnpzşğnd aşı uxjuzj auzerhnds sg ndzşjud^ huıui.uzşlnf uznzj auğjndszşğndz^ zuşd zşğmuwujzşlnf şğmğr hubı+zumuz erğ=nğnbndsg% muğü sg muğşdnğ auğjşğnd bndğ<! Rzvhti m'umzmulndtğ^ auzerhsuz muğşdnğ auğjşğtz stmg Huwıgzr mnpst 1915r eth=şğg jşpuihuzndkrdz nğumşlnd ktsuz tğ! Uwi uxzvndkşusç^ Tzkgzr Hlrz=gz wuwıuğuğşj nğ Zu.uüua Huwıgz ouzvzulnf {Auwnj jşpuihuzndkrdzg´^ vt ynğqu, sşp=g çşxjzşl Kndğ=rnw fğuw! {Zu.uüuag zbşj nğ rğ zhuıumz tğ wuğüşl önaşğnd wrbuıumg^ uwl n_v kt nşdt stmnd fğuw çşxjzşl 1915r sşp=g´^ giud Hlrz=gz^ udşljzşnf nğ rğşzj ndbueğndkşuz mröumtır fğuw trz *isuzşuz muwiğndkşuz fşğ<rz +ğşğnd rğueuğqndkrdzzşğg! Hlrz=gz zuşd giud nğ 1915r eth=şğg jşpuihuzndkrdz nğumşlnd suirz Huwıgzr wuwıuğuğndkrdzg htı= vt uzumzmul glluğ^ =uzr nğ Zu.uüuag =uzrji zşğmuwujndju, tğ rğ ışiumtıg% uwe auğjr suirz! |
ZU:UĞUĞ ANDLNDİR U?UĞ 13 MTINF UĞQUÜUZÜŞJ O* HUWIGZR NDPŞĞQRZ |
Hubıhuzndkşuz Zu.uğuğ Andlndir U=uğ şdi euıuhuğışj O+ Huwıgzr 24 Uhğrlşuz ndpşğqg şd 13 mtışğnf zşğmuwujndj rğ ışiumtıg$ 1- 2- 3- 4- 5- 6- 7- 8- 9- 10- 11- 12- 13- |
USŞZUWZ AUWNJ MUKNPRMNİG USŞĞRMU SŞMZŞJUD |
29 Uhğrlrz^ Usşzuwz Auwnj Muknprmnig auwğuhşıumuz uwjşlndkşusç sşmzşjud Usşğrmuwr Srujşul Zuauzüzşğ! Uğşdşlşuz kşsrz st< Auwnj Auwğuhşıg auzerhndszşğ hrır ndzşzuw kşsumul Uxu<znğer nd Kşsumuz :nğandğer uzeuszşğndz aşı! Uwzndaşışd Suwğ Uknxr çuğşğuğzşğndz aşı stmışpndşlnf^ Üuğşürz Ç$ Auwğuhşıg hrır =zzuğmt uwz ,ğuürğzşğg^ nğnz= mşuz=r mg mnvndrz uwe çuğşğuğzşğnd anüu,ndkşusç! Zu.uışindu, şz uwl uzqşğnd nd muösumşğhndkrdzzşğnd aşı auzerhndszşğ^ nğnzj gzkuj=rz hrır uğ,uğ,ndrz Uğju.şuz Ç$ huışğuösr aşışduz=zşğndz şd uxmuw suğıuağudtğzşğndz uxzvumrj .zerğzşğ! Fşauyux Auwğuhşırz m'gzmşğuzuz Uğşdsışuz Şdğnhuwr Auwğuhşıumuz huındrğum :ucum İğçuöuz nd Xndiuiıuzr nd Znğ Zu.r<şduzr kşsr uxu<znğe Şöğui Uğ=$ Zşğirişuz^ nğ r eth^ rzvhti ,uz+k t^ Fşauyux Auwğuhşır şpçuwğz t! |
Usşğrmujr =nzmğtiumuzzşğnd znğ mnvg 100 SRLRNZ INLUĞNF *ÜZŞL AUWUİIUZRZ ND UĞJU:RZ |
Usşğrmuwr ?nzmğtir Zşğmuwujndjrvzşğnd ıuz 65 anürznj şğmmndiumjumuz .ndsç sg srujud auwmumuz auğjşğnf wuzqzucnpnfrz nd mnv ndppşj nğhtiör 100 srlrnz ınluğr zrdkumuz +üzndkrdz wuımujndr Auwuiıuzrz nd Uğju.rz^ 44 +ğşuw huışğuöstz şı=! Usşğrmujr =nzmğtiumuzzşğg zusum ndpuğmşjrz Zşğmuwujndjrvzşğnd Iuz Uğıu=rz wuımujndszşğnd şzkuwuzqzucnpnfr zu.uüua Huğhgğu Lrrz nd uduü uzeus Atl Xnogğirz^ =uzr nğ mg imir 2022 şlsıumuz ıuğnduw uğıu=rz wuımujndszşğnd zu.uü,r sbumndsg! Zusumrz st< =nzmğtiumuzzşğ (ğtz= Yulnz^ Ot=r İyrğ şd Tıgs Br) zbşjrz aşışdşulg$ {Auwuiıuzr nd Uğju.r ausuğ 2022 şlsıumuz ıuğnduz st< wuımujndşlr= +üzndkrdzg .riı muğşdnğ t cnpnfndğer ausuğ uxudşl uzfıuzü uhuüuw sg uhuanfşlnd^ cnpnfğeufuğndkrdzg wuxu< ıuzşlnd^ muwndz ızışiumuz öuğüujnds uhuanfşlnd şd ?nfrı- |
İUASUZUYUMNDSZŞĞG UWİ*ĞNDGZT İMİŞUL R Ö*ĞND ŞZ |
Kndğ=ru şğtm ürbşğ^ cusg 19$00tz imişul sndı= ünğ,şj 17+ğşuw .riı iuasuzuyumndszşğnd bğ<uztz zşği! Uğı+zndkrdzzşğg sruwz aşışdşulzşğz şz$ \ :uzndkzşğg^ zhuğufuouxzşğz nd çuz<uğufuouxzşğg cusg 10$00- \ Suğerm sruwz uxu<rz uzağucşbındkşuz muğr=zşğnd ausuğ hrır muğşzuz ustztz s+ırm fuouxuındzşğg uwjşlşl! Oubuğuzzşğ sruwz huındtğnf hrır ub.uırz! Xusuöuzr bğ<uzrz srzvşd mtiürbşğ muğşlr hrır glluw oubr huındtğ ıul oubuğuzzşğndz! \ Uznz= nğnz= ousçnğeşlnd uğı+zndkrdz vndzrz^ hrır vmuğşzuz ani nd anz şğkul! Öç+iubğ<rmzşğ nğnz= srzvşd şğtm sndı= ünğ,şjrz huzenmzşğ^ 17 +ğ buğndzum endği vşllşlnd huwsuznf hrır ardğgzmulndrz! \ Euıuğuzzşğg çuj hrır glluz cusg 10$00- \ ULTİr =zzndkrdzg hrır muıuğndr 2 Suwrirz! |
LŞDNZ UĞNZŞUZ EŞX AUZETİ MNDÜUW AUWUİIUZR EĞ*BUMR IUM |
Rzvhti ,uz+k t^ auwuiıuzjr auzğuwuwı ouığumriı Lşdnz Uğnzşuz mg huığuiındr auiıuındrl Usşğrmuwr st< şd auzeti üul uwe şğmğr eğ+bumr zşğ=şd! Uz ıumudrz vt sşmzu,^ aşışduçuğ mg zşğmuwujzt Auwuiıuzg nd fşğ<rz =uzr sg +ğşğndz auzeti mndüuw uxjuzj sğjubuğ=t sg zşği^ nğnd sğjuzumuwrz arszueğusg 100 auöuğ ınluğ t^ wupknpg hrır iıuzuw 30 auöuğ ınluğ! Uğnzşuzr aşı sruirz uwi sğjubuğ=rz mg suizumjrz ndcşpuünwz uwl ouığumriızşğ^ uwi muğürz zuşd Sumzndi ?uğlitz! Uğnzşuz {U.nwşuzzşğnd sğjubuğ=´ uzndznf sğjndszşğnd ,rğtz zşği buı lud .upuğmndkrdz jnwj ındud nd uwcs auiu, t mriuşöğuyumrv! Sğjubuğ=r muösumşğhrvg ?uğlitzz t! Uğnzşuz mriuşöğuyumrvr st< mg sğjr Sumzndi ?uğlitzr aşı! |
Sşğ fuğcuğuzzşğnd şlsıumuz froumr auğjnf ıuüzuhg mg iuiımuzuw UWİ UZÜUS HUIĞRUĞ? AUWĞZ T NĞ YN:UEUĞQŞJ HĞ$ HŞIĞNİ BRĞRZ*PLNDRZ |
Şğmnd +ğt r fşğ çudumuz lndğ< çuzufto sg ,zndze uxu, t ausuwz=tz zşği! Sşğ fuğcuğuzzşğnd şlsıumuz froumr auğjnf Huığruğ=uğuzr anfuzrr ıum ündsuğndu, uxjuzj =zzuğmndszşğnd uxzvndkşusç Huığruğ=uğuzr mnpst ağuhuğumndu, tğ wuındm aupnğeuüğndkrdz sg^ nğndz {huıui.uz- PATRİK SAHAK II: AÇIKLAMA Bugün basında Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi Vakıf Yönetim Kurulu başkanı sayın Bedros Şirinoğlu’nun şahsıma yönelik mesnetsiz imalarla ve hakaretamiz ifadelerle dolu basın bildirisini esefle okudum. Bu hafta başı Patrikhane Mali Komisyonunun zor durumdaki okullarımıza yardım amacıyla yürüttüğü çalışmaların ve okul yönetimleriyle üç günlük Zoom toplantılarımızın sonuç raporunu Patrikhane Komisyonları Koordinatörü sayın Hosrov Köletavitoğlu adıyla cemaatimizle paylaştık. Bedros bey, sadece vakıf başkanlarının bulunduğu özel Whatsup ortamında- PATRİĞİN SÖZÜ 28 Nisan 2021, Çarşamba 18.50 Patrikhane Komisyonları Koordinatörü olarak Hosrov beyin yazısını gayet tabii okudum ve onayladım. Keşke Baron Bedros da sinirlenmeden birkaç kere serinkanlılıkla okusaydı, yazıda kendisinin ERVAB başkanı sıfatıyla onurlandırıldığını ve göreve davet edildiğini fark ederdi. Çünkü yazı açık bir dille bu sivil işlerin Ermeni Vakıflar Birliğinin işi olduğunu anlatıyor. Cemaatimizin sivil liderliğini sürdüren yöneticilerimiz onlarca yıldır okullar için ne projeler geliştirdiler? Bu konuda nasıl örgütlendiler? Niye örgütlenmediler? Kim bu işlere ön ayak olacak, plan ve projeler geliştirecek? Elbette Ervab! Onu çalıştıracak kişi de kusura bakmayın, patrik değil, onun başkanıdır. On yıllardır Vadip ya da Ervab bunu denedi de Aram Srpazan ya da Patrik mi engel oldu? Belli ki cemaatin sivil ayağının örgütlenme becerileri oldukça hantallaşmış. Bu bir vakıa. Bu boşluk ve atalet gözleri ister istemez yeni seçilmiş Patriğe ve merkezi kurum olan Patrikhaneye çeviriyor. Geçen haziran ayında dört ihtiyacı olan okul yöneticisi bize başvurduğunda Sayın Bedros Şirinoğlu’nu hep bu işin içine çekmeye çalıştık. Saygıda kusur etmedik. Bu Zoom toplantılarına şahsen davet ettim. Gelmediler, temsilci de göndermediler. Bu dört okulun, sonra diğerlerinin, kendisine değil de bize başvurmalarının tek nedeni, bu okulların kapanmasından ya da birleşmesinden başka bir önerisi olmayan Bedros başkandan bekledikleri umut ışığının azalmış olmasıdır. Nitekim bu en zor yılda Azkayin Hastanemizin Azkayin okullarımıza yaptığı yardım 600 bin liradır. Ortaköy Kilisesinin diğer okullara yardımı bir buçuk milyona yaklaşıyor. Bütçeler kıyaslandığında elbette Ortaköy takdir toplayacak. Beykoz vakfı bir milyondan fazla yardım yapmış. Baron Hosrof’un yazısında Beykoz unutulmuş ama keşke tüm vakıflarımızda Beykoz yöneticilerinin paylaşma ruhu olsa. O zaman bu konuları değil eğitimde başka konuları konuşuyor olurduk. Tbrevank, Karagözyan, Aramyan gibi artıya geçmiş okulların yönetimlerinin de bu yıl yaşadıkları daralmaya rağmen bu paylaşımcı dili kullanmaya başlamaları cesaret vericidir. İhtiyacı olan okulların bizden talebi şu oldu: Yardım edebilecek durumda olan vakıflardan bu yardımların kendilerine ulaşmasını teşvik etmemiz ve aracı olmamız. Biz artısı olan vakıflarımızdan yardım isteyen okulların isteğini ilettiğimizde, okul vakıflarının bilançolarıyla ilgili şüpheleri olduğunu ve bunların açık, güvenilir ve şeffaflığının garanti edilmesi gerektiği talebini aldık. Bunu okullara ilettik. Makul karşıladılar ve gelen bilançolar aynı standartlarla tablo ve çizelgelerle hazırlandı. Bu işin Ervab koordinasyonunda yapılması şahsen benim en çok arzuladığım şeydi. Çünkü bu kurumun salt tabela değil, çalışan ve çözümler üreten gerçek bir örgütlenmeye dönüşmesiyle merkezi yönetimin de nüveleri atılacaktır. İnsanların toplantılar yapamadığı, bazen sokağa çıkamadığı bir ortamda henüz sekretaryasını oluşturmaya vakit bulamamış ERVAB’dan bu çalışmayı beklemek pek mümkün değildi. Bedros Başkan tüm zamanını ve enerjisini haklı olarak salgın mücadelesine ayırıyordu. İşte bu durumda biz Patrikhane olarak Ervab’la paralel yürümesini istediğimiz bu çalışmalara ön ayak olmak zorunluluğunu hissettik. Çünkü ihtiyaçların beklemeye tahammülü yoktu. Pandeminin zor koşullarında Patrikhane Mali Komisyonunu teşvik ettik ve on dokuz genç ve uzman muhasiplerle vakıfların finansal durumunu tespit ettik. Belki en az altmış yıldır böyle bir çalışmanın yapılmamış olmasının getirdiği aksamalara rağmen tüm okul yönetimlerinin takdir ettiği harika bir iş çıkardılar. Baron Hosrov Köletavitoğlu Patrikhane’de sivil işler koordinatörümüz olarak, cemaatteki geniş tecrübeleri ve hizmet geçmişiyle çok yararlı bir görev üstlenmiştir. Ervab kendi sekretaryasını oluşturduğunda, rahmetli Harutyun Şanlı’nın yerini dolduracak aktif bir sekreter atandığında, niyetimiz bu çalışmaları o çatı altında yürütmek ve geliştirmekti. Çalışmalarda bu noktaya geldiğimiz için de artık Ervab’ın, başkanının ve sekretaryasının daha aktif bir rol üstlenmesinin zamanı geldiğini görüyoruz. Bedros beyin alınganlık gösterdiği durum aslında ayağına atılmış bir pastır. Tarihi bir gol atmak için fırsattır. Biz canlı ve dinamik bir toplumuz. Elbette ihtiyaca göre okullar kapatılır, birleştirilir ya da yenileri açılır. Bundan doğalı olamaz. Ancak Pandemide bunu yapamayız. Büyük küçük tüm işletmelerin, şirketlerin ve devletlerin tüm finansal gücünü kullanarak can havliyle kurumlarını ayakta tutma çabasında biz de cemaat olarak bu kadar kolay okullarımızı feda edemeyiz. Böyle kararları ancak ayaklarımızı tekrar sağlam toprağa bastığımızda, ciddi katılımlı toplantılarla alabiliriz. Bunların planlanması da elbette Ervab’ta yapılacaktır. Bedros Başkan’ın finansal anlamda çok değerli önerileri olduğunu biliyorum. Ancak onunla anlaşamadığımız nokta şudur: konumu itibariyle bu işleri başkasına havale edemez. Sivil cemaat lideri olarak kendisi bu önerilerini örgütlemeli ve önderlik etmelidir. Oysa kendisi bu önderlik sorumluluğunu üstlenmek istememektedir. Sihirli bir el çıksın okulları kapatsın, birleştirsin ve artık Hastaneye yük olmasınlar istiyor. O sihirli el, sivil cemaat başkanının örgütleme becerisidir. Hep gıpta ettiğimiz Yahudi cemaatinde durum böyledir. Patriğin ve Patrikhanenin din alanına sıkıştırılmış yetkileri, günün sonunda daha ziyade manevi bir önderliğe izin vermektedir. Ama hayat boşluk tanımaz. Eğer Bedros Başkan sorumluluğunu üstlenmezse ya Patrik sivil alana soyunur ya da bu cemaat bölünerek, kısır çekişmeler içinde kendini tüketir. Baron Bedros’a tarihten bir örnek vermek isterim. Sultan II. Murat tahtını çocuk yaştaki oğlu Şehzade Mehmet’e bıraktığında Macarlar bunu fırsat bilip büyük bir orduyla saldırıya geçerler. Savaşa önderlik etme çağrılarını reddeden babası II. Murad’a, çocuk Padişah şu sözü söyler: “Dîn ve devlet tehlikededir. Eğer padişah iseniz, buyurun ordunuzun başına geçin!.. Yok eğer padişah ben isem, sizi, orduma başkumandan olarak nasb ve tâyin eyliyorum!..” Sevgili Bedros Başkan, Pandemi dönemi herkesin zannettiğinden çok daha çetin geçiyor. Yöneticiler arasında kırgınlığa, çekişmeye, rekabete değil birlik, esenlik ve kardeşliğe ihtiyacımız var. Bunca yıl görevinizi başarıyla sürdürdünüz. Hastanede gösterdiğiniz başarıyı cemaatin yeniden yapılanmasında da göstereceğinizden eminim. Bu cemaatin size ihtiyacı var. Artık gelecek seçimlerde görev almayacağınızı söylüyorsunuz. Parlak hizmet kariyerinizi, kendi zamanında okullar kapanan değil, okulları kurtaran başkan olarak tamamlamanız ve hatırlanmanız hepimizin arzusudur. Tarihe bırakacağınız miras bu olmalıdır. Hastanemizin ve yöneticilerin emeklerini hep takdir ettik ve edeceğiz. Dualarımız ve alkışlarımız bu salgın döneminde hayatlarını tehlikeye atma pahasına görevlerinin başında olan sizlere, sağlık görevlilerine, doktor ve hemşireleredir. Tanrı sizi korusun ve varlığınızı başımızdan eksik etmesin. Tanrı hepimizin yardımcısı olsun. Patrik Sahak II. |